Paris kabaresi ‘Kabare’nin yolunu açıyor

Geriye Broadway favorileri ve özellikle de klasikler kalıyor – Paris sahnelerinde eksik olan şey “Hamilton” ve “The Book of Mormon” gibi daha yeni müzikaller. Carsen’s Cabaret, aslında Joe Masteroff’un kitabı, John Kander’in müziği ve Fred Ebb’in sözleri olan bu müzikalin bu yüzyılda Paris’te sahnelenecek ilk versiyonu değil. Sam Mendes ve Rob Marshall tarafından sahnelenen bir Fransızca çeviri, 2006 yılında bir başka tarihi kabare mekanı olan Folies Bergère’de sunuldu. Ancak Lido2Paris’in İngilizce altyazılı yapımı kuru, mutsuz bir gösteri.

Ünlü Kanadalı yönetmen Carsen, mekanın düzeninden tam olarak yararlanıyor: Lido, üç tarafı masalarla bir kabare-restoran olarak tasarlandı ve Weimar döneminden kalma bir Berlin mekanı olan Kit Kat Klub. dönen “Kabare” bu atmosferde evindedir.

Revü kapanmadan önce, Lido her gece lüks bir akşam yemeği sunardı. (Accor’un devralınması kapsamında restoran çalışanlarından kalıcı topluluğa kadar 150’den fazla kişi işten çıkarıldı.) Şimdi seyircinin bir kadeh şampanya ve atıştırmalıklar için iki küçük bardan birine gitmesi gerekiyor, bu da biraz gerginliğe neden oldu. Seyircide bir sansasyon. yalnız

Prodüksiyon, 1929 Berlin’inin nihilizmini ve kabare sanatçısı Sally Bowles’la başlayan bazı karakterlerin dikkatini dağıtmaktan biraz daha fazlasını sağlayan Nazizmin sürekli yükselişini yakalıyor (bu rol Liza Minnelli tarafından ünlendi, burada rahatsız edici bir yoğunluk Lizzy tarafından verildi). Connolly). Özgürlük ve ilham arayışıyla Berlin’e gelen biseksüel Amerikalı yazar Clifford Bradshaw, büyüyen bir siyasi tehdit görmeye gelir, ancak aşklarına rağmen Sally’yi ikna edemez.

Hem Kit Kat Kulübü’ne hem de şovun kendisine başkanlık eden alaycı yönetmen olarak Sam Butteri, Willkommen’in açılışında görülmeye değer bir manzara – ağır, koyu makyajlı kel, ancak karizmatik ve bıkkın.