Hava hiç uçuşunuzu geliştirebilir mi? Havayolları bunun üzerine bahis oynuyor.
En azından Soğuk Savaş’tan beri radarda olan bir başka yenilik: hidrojenle çalışan uçaklar. Ancak burada mühendislik sorunlari önemlidir. Bir gaz olarak hidrojen, bir uçakta yararlı miktarlarda depolanamayacak kadar hacimlidir, bu nedenle eksi 253 Santigrat dereceye veya hidrojenin bir sıvıya yoğunlaştığı eksi 423 Fahrenheit’e kadar soğutulması gerekir. Dünyanın dört bir yanındaki havaalanlarında yakıt ikmali ve depolama için kriyojenik altyapı da inşa edilmelidir.
Ancak teknoloji var: NASA ve Avrupa Uzay Ajansı bunu uzun süredir başarıyla kullanıyor ve Airbus ve Rolls-Royce gibi şirketlerdeki araştırmacılar teknolojiyi ticari havacılığa uyarlamak için çalışıyor.
Hidrojenle çalışan teknolojiye yatırım yapan Avrupa’nın düşük maliyetli havayolu easyJet’in kıdemli sürdürülebilirlik müdürü Lahiru Ranasinghe, “Hidrojenle, aslında sıfır karbon emisyonuna sahip olduğunuz bir noktaya ulaşabilirsiniz” dedi.
Elektrikli uçuş, başka bir düşük karbon seçeneğidir. Motorlarına güç sağlayan pillerin mevcut sınırlamaları nedeniyle, tamamen elektrikli uçakların büyük uçakları uzun mesafelerde itme gücü yoktur, ancak daha kısa rotalarda uçan daha küçük uçaklar için bir çözüm sunabilirler. Norveçli havalimanı işletmecisi Avinor’a göre, 2040 yılına kadar ülkedeki tüm iç hat uçuşları tamamen elektrikli olmalıdır. Norveçli bölgesel havayolu şirketi Wideroe, ilk tamamen elektrikli uçağını 2010 yılında piyasaya sürmeyi planlıyor. 2026 yılına kadar hizmet.
Nazik, buzlu iklim suçlusu
Havacılık endüstrisi karbonu azaltmaya odaklandı, ancak birkaç akademisyen, uçmanın iklim üzerindeki etkisini azaltma açısından düşük asılı meyvelerin olduğunu söylüyor. Kontraillerin gezegenin sıcaklığı üzerinde büyük bir etkisi olduğu ortaya çıktı.
MİT’ten Dr. Barrett, “Çok yüksek düzeyde, 20 yılı aşkın bir süredir çatışmanın ısınmasının çok önemli ve CO2 ile karşılaştırılabilir olduğunu biliyoruz” dedi.
Dr. Barrett, bilimin karmaşık olduğunu ve etkilerinin günün saatine bağlı olduğunu söylüyor. Geceleri, ısının yerden yayılmasını engeller ve ek ısınmaya neden olur. Ancak gün boyunca, kontra çizgileri güneş enerjisini atmosfere geri yayar ve aslında serinletici bir etkiye sahip olabilir. Ancak araştırmalar, genel etkinin, havacılık endüstrisinin karbondioksit emisyonlarının etkisinin yarısı ila üç katı kadar önemli bir ısınma olduğunu göstermiştir.